[TR] Enerji Sistemlerinde Esneklik (Grid Flexibility) Nedir?

mhrsntrk

mhrsntrk / June 01, 2021

Elektrik şebekesini kısaca üretim, iletim, depolama ve tüketim elemanlarını sürekli olarak birbirine bağlayan dinamik bir ağ olarak nitelendirebiliriz. Bu şebekenin sağlıklı bir şekilde işlevselliğini koruyabilmesi için tahmin edebileceğiniz üzere arz ve talebin dengede olması gereklidir. Enerji şebekeleri hayatımıza girdikleri ilk anda enerji ihtiyacımızın tamamı merkezi ve kontrol edilebilir bir üretime (termik, hidroelektrik, vs.) dayandığı için sistem esnekliği kavramı pek bir öneme sahip değildi.

Dünyayı en çok enerji üretirken kirlettiğimizi anladığımız o anda yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgimiz artmaya başladı. Fakat doğası gereği güneş, rüzgar, dalga, vb. kaynaklardan üretilen enerjinin arzı oldukça değişken. Örnek vermek gerekirse; güneşli ve aynı zamanda rüzgarlı bir günde yenilenebilir kaynaklardan arz edilecek enerji tavan yaparken, kapalı ve rüzgarsız bir günde taban yapacaktır. Elektrik arzındaki bu değişimler enerji talebimizin neredeyse sabit olduğunu düşündüğümüzde maddi olarak büyük kayıplara yol açmaktadır. Problemin bir başka boyutu ise yenilenebilir enerji santrallerinin doğası gereği oldukça dağıtık olması merkezi bir kontrol sistemi olmadan bu santrallerin kontrol edilebilmesi pek mümkün değildir. Yavaş ve kesin bir şekilde çözmek zorunda olduğumuz bu problemlerin tek çözümü ise sistem esnekliğinin sağlanmasından geçmektedir.

Sistem esnekliğini sağlamanın birden fazla yöntemi bulunmaktadır, birkaç tanesini sıralamak gerekirse;

  • Jeotermal gibi sürekli üretim yapabilen yenilenebilir kaynaklar kullanmak
  • Pompaj depolamalı hidroelektrik santralleri ve erimiş tuz gibi büyük ölçekli depolama çözümleri kullanmak
  • Ev ve fabrikalarda arza bağlı tüketim sistemlerini hayata geçirmek
  • Elektrikli araba ve ev bataryaları gibi mikro depolama çözümleri kullanmak
  • Merkezi enerji üretim santrallerini sistem esnekliğini arttıracak şekilde kontrol edebilecek sistemler kullanmak
  • Sistem esnekliğini arttıracak şekilde dinamik fiyatlama sistemleri kullanmak

Yukarıda listelenen yöntemlerden hiçbiri tek başına yüzleşmekte olduğumuz şebeke esnekliği problemini çözemez, ancak bu çözümlerden en az birkaçının etkili ve hızlı bir biçimde sisteme entegre edilebilmesi bir çözüm yaratabilir. 2020 yılı için Türkiye’de enerji üretiminin %10'unun yenilenebilir kaynaklardan karşılandığı ve bunun 2026 yılına kadar %50'nin üzerine çıkması planlandığında bu yöntemlerin en az birkaçının önümüzdeki yıllarda hayata geçmesi gereklidir.